Cansu S
-
Friday, July 25, 2025
-

Bu Hikâye Nasıl Başladı?

Zor zamanlardan geçerken beni mutlu eden köklerime sarıldım: incir kokusu, taze peynir, iyi manzaralar... Roots’un hikâyesi de bu sade mutlulukları büyütme hayaliyle başladı.

Image

Bu Hikâye Nasıl Başladı?

Aslında uzun süredir aklımdaydı ama başlama cesaretini belki de en olmayacak zamanda buldum.

Ülke gündemi, hayat koşulları, haberler… Bu topraklarla ilgili pozitif şeyler düşünmek zamanla zorlaştı.

Ama sonra fark ettim ki; beni mutlu eden şeyler hâlâ buradaydı.

Bir kıyıdan yükselen mandalina kokusu.

Bir köy kahvaltısında gelen taptaze beyaz peynir.

Dağlarla denizin buluştuğu o manzara.

Mutluluk hâlâ buradaydı.

İyi olana odaklanmak, onu büyütmek, yüceltmek ve korumaya çalışmak da benim yolum oldu.

Belki bu biraz fazla romantik…

Ama ben, iyi bir yemeğin, güzel bir manzaranın, dokunduğumuz bir kumaşın bizi mutlu edebileceğine inanıyorum.

Ve bu inançla ilk adımı attım.

Ben özellikle bize özgü iyi gıdayı ve doğamızı, manzaralarımızı çok kıymetli buluyorum.

Bu, biraz ailemde gördüğüm şekliyle köklerle bağı koparmamak anlamına da geliyor.

İncir mesela… Yoldan geçerken Aydın’dan alınıp hemen oracıkta yenen bir meyvedir bizim için.

Lokum, Afyon’daki akrabadan gelir ve bu, orijinal tarifle yapılmış en lezzetli halidir.

Kars’ta birinin tanıdığı iyi bir peynirci bulunur ve fırsat olursa oradan sipariş vermek evde bir heyecan konusudur.

Sofralarımızda sadece yemek değil, hikâyeler olur.

Kurumsal hayatta geçen yıllar boyunca hep bir iç ses vardı:

“Bir gün bir şey yapmalıyım. Bir amacı olsun. Bir anlamı olsun.”

Roots, bu arayışın cevabı oldu benim için.

Yola çıkarken sadece güzel ürünler sunmak değil; aynı zamanda lokal üreticilere, kadın emeğine destek veren, sürdürülebilirliği merkezine alan bir marka yaratmayı hayal ettim.

Henüz yolun başındayım ama çok heyecanlıyım.

Ve en büyük hayalim şu:

Roots, köklerimize bir övgü yaratırken, bu topraklarda iyi olanı korumak ve desteklemek konusunda da çorbada tuzu olan bir marka olsun.

Sürdürülebilir ve adil üretimi olmazsa olmaz haline getirsin.

Bir de tabii…

Sizlere de iyi gelsin.

Küçücük bir anı, bir tat, bir his yaratsın.